Muğla
Muğla'nın istisnasız en güzel olaylarından birisi, havasıdır. Nemli bir yapısı olmadığından temmuz sıcağında rahatlıkla etrafı dolaştım, akşamları üzerime pike alarak uyudum. Yine güzel yanlarından bir diğeri, şehrin küçük olmasından kaynaklı her yeri yürüyerek gezebilmek.
Muğla'lı insanlar tıpkı tüm ege bölgesindekiler gibi sakin insanlar. Yaz olmasından mı kaynaklıdır bilmiyorum ama dışarıda öyle kalabalıpa pek rastlamıyorum. Muğla'da gezilip görülecek yerler birbirine gerçekten de çok yakın. Önce Muğla'nın tam merkezinde bulunan Anıtın orada bulunan valilik binasının yanında yer alan turist ofisine gidiyorum. Burada bana bir tarafında Muğla'nın sokaklarını gösteren bir harita olan, diğer tarafında ise Muğal'nın tarihi ve gezilip görülecek yerlerini anlatan bir sayfanın olduğu dökümanı veriyorlar. Yalnız işin ilginç tarafı bu iki tarafın birbirinden bağımsız olması. Yani gezilecek yerlerin hiçbiri haritada işaretlenmemiş .) Hatta o anda nerede olduğunuzu gösteren ve turist ofisinin yerini belirten "şu anda buradasınız" işareti bile yok. Neyse en azından görevliden o anda haritada nerede olduğumu öğrenerek başlıyorum dolaşmaya. Sizler de benim gibi dolaşırken sorarak tüm yerleri bulabilirsiniz. Çünkü hepsi birbirine gerçekten çok yakınlar. Aşağıdaki bilgilerin bir kısmını da bana verilen dökümandan alıntılayarak aktarıyorum sizlere. Bu arada eğer bisikletiniz var ise, turizm ofisinde Muğla Bisiklet Derneğinin hazırlamış olduğu ve 5 rotanın bulunduğu broşüre bakmanızı tavsiye ederim.
Şehri gezerken oturup dinlenmek, çay - kahve veya limonata içmek için de merkezdeki anıtın yanında bulunan turizm uygulama otelinin çay bahçesini tavsiye ederim. Bir şehirde rahatsız edilmeden ve keyifle dinlenebileceğiniz en iyi yerler belediye çay bahçeleri vb gibi yerlerdir. Hem ucuzdurlar, hem de ağaç altı mekan olduklarından serindirler.
Şahidi Camii
18.yy'da caminin bugün bulunduğu yerde bir Mevlevi Mescidi yer almaktaymış. Sonradan yıkılan bu mescidin kalıntıları üzerine, 1848 yılında Hazı Osman Ağa tarafından bugünkü caminin ana binası inşa edilmiş. 1869 ve 1911 yılında iki onarımdan geçmiş. Caminin bahçesinden ona adını veren ve 1470-1550 yılları arasında yaşamış olan Mevlevi Şeyhi Hz. Şahidi'nin türbesi ve ilk mescidi kuran Şey Seyit Kemalettin'in mezarı bulunmaktadır.
Şemsi Ana
Belediye suyunu ilk kez bulan kişi olduğuna inanılan Şemsi Ana'nın ilginç bir öyküsü vardır. Çobanlık yapan Şemsi Ana, keçilerini otlatmaya gittiği bir gün keçilerinden birinin sakalının ıslanmış olduğunu görür. Bu birkaç gün böyle devam eder. Bir gün Şemsi Ana keçisini takip eder. Keçinin bir yerden su içtiğini ve içtiği suyun üstünü ayağıyla toprak atarak kapattığını görür ve suyun çok az olduğu bir dönemde suyun kaynağını bulduğu için ermiş kabul edilir.
Muğla Sokakları
Muğla sokaklarını bütün gğn dolaşabilirsiniz. Sokaklar genellikle çok dar veya merdivenlidir. Bütün duvarlar beyaz olduğundan çok keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Sokaklar sürekli kıvrıla kıvrıla ilerler. Bu sokaklardan ilerledikçe sıklıkla çıkmaz sokakları ve her yerde sokakların darlığından kaynaklı itfaiye arabalarının acil durumlarda girebilmesi için araba park edilmemesini isteyen belediye tabelaları ile karşılaşırsınız.
Saburhane Meydanı ve Andon'un Hamamı
Saburhane, eskiden Rumların yoğun olarak yerleşik olduğu, içinde büyük çınarların yer aldığı, ortasından dere geçen ve bu dere üzerinde bir taş köprü bulunan bir yermiş. Saburhane Sokak ya da eski adıyla Meyhane'Boğazı nın üstünde Andon'un Hamamı bulunmakta. Bu haman şu anda içinde yaşayan vatandaşların olduğu bir avluda olduğundan gittiğimizde tatil günleri gelirseniz gezersiniz, şimdi işimiz var diyerekten geri çevrildik :) Bu hamam 150 yıllık bir hamammış.Buraya Meyhane Boğazı denmesinin sebebi ise, zamanında bu sokakta sağlı sollu meyhanelerin yer almasıymış. Meyhanelerin mezeleri de adalardan gelirmiş. Ayrıca Saburhane Meydanının hemen yakınında Muğla Belediyesi Şaraphanesi bulunmaktadır.
Konakaltı Hanı
Konakaltı Hanı ahşap ağırlıklı bağdadi bir yapıdır.Hanın üst katı şehre şehre ticaret yapmaya gelen tüccarların ve mevsimlik işçilerin konaklaması için kullanılırken, alt katta dükkanlar, hayvan damları ve ambarlar yer almaktaymış. Restore edilen han şu an belediye tarafından sosyal amaçlı kullanılmaktadır.
Arasta, Yağcılar Hanı ve Zahire Pazarı
İzmir Aydın Çine Tavas Denizli güzergahını kullanan kervan yolu önceden Muğladan geçermiş. Bu kervon yolunu kullanan kervanlar Muğla'da Yağcılar Hanı'nda konaklarlarmış. Yağcılar Hanı'nın olduğu bölgenin adı Arasta. Arasta'da çeşitli mesleklerin loncaları bulunurmuş ve bulundukları yerlere adlarını verirlermiş. Demirciler Arastası, Bakırcılar Arastası vb. Şehrin ticaret merkezi burasıymış. Yine burada şu an restore edilmiş olan Zahire Pazarını da gezebilirsiniz. eskiden tahıl pazarı olan bu yer şimdi restorasyondan sonra kafelerin olduğu bir avlu haline getirilmiş.
Saatli Kule
1895'te Muğla'nın ilk Belediye Başkanlarından Hacı Kadızade Süleyman Efendi ve eşi Pembe Ana, Hicaz!a giderken Şam şehrinde gördükleri kulenin bir benzerini yaptırmak istemişler ve ünlü Rum usta Filvarus'a bugünkü saatli kuleyi yaptırmışlar.
Özbekler Evi
Geleneksel Muğla evlerinden biri olan, Hacı Hamzalar ve Ali Rıza Özbek evi olarak bilinen yapı, yaklaşık 225 senelik bir geçime sahiptir.
Kurşunlu Cami
1493'te Esseyit Şucaaddin tarafından yaptırılmış.Bu camiyi diğer camilerden ayıran en önemli özelliği büyük kubbesinin kurşunla kaplı olmasıdır.
Masa Dağı
Dağın ismi, uzaktan bakıldığından masaya benzemesinden gelmektedir. Şehirden kolayca dağa çıkılmaktadır. Dağa çıkmak için şehr içinden geçerken Muğla sokaklarının keyfini sürebilirsiniz. Masa Dağı'na çıkmak içinbir patika kullanılıyor. Patikanın bitiminde yapılmış bir tahta oturma alanı bulacaksınız. Buradan tüm Muğla ayaklarınızın altında olacaktır. Akşam serinliğinde çıkarsanız güneşten sıkılmadan manzarada keyif yapabilirsiniz.