Doktorun Yeri Limonlu Vadisinde bulunan ve Mersin bölgesinde bilinen , Limonlu Deresi üzerine kurulu bir dinlenme tesisi. Burada kendiniz piknik yapabildiğiniz gibi, işletmeden de yiyecek ve içecek temiz edebilirsiniz. Mersinden Limonlu Kasabası Yaklaşık 45km buradan Doktorun Yerine 10 km daha yol bulunuyor. Kasabaya dolmuşla ulaşabilirsiniz, tesis için özel aracıız olmaslı veya otostop ile ulaşabilirsiniz.
Belirgin bir patika üzerinde yürüyeceğiniz, orman içinden geçen 4 saatlik rahat bir rota. Yaklaşık 8 km'lik bir rotadır. Rotanın başlangıç yeri Karaaslan Kamping'dir. Tesisin içindeki dere üzerinde yer alan köprüden derenin karşısna geçilir. Dere kenarından 200 metre kadar yürüdükten sonra sağa dönülür ve toprak araba yola ulaşılır. Buradan sola devam etmek gerekiyor. Parkurun bitim noktası tabelasını bu köşede göreceksiniz.
Rota yaklaşık 10 km uzunluğunda. Kocayayla'da herhangi bir yerleşim yeri bulunmuyor. Yayladan 1,5 km geride yayla evleri var. Adından da anlaşılacağı üzere yayla, çam ağaçları arasında kalmış geniş bir düzlükten oluşuyor. Kalabalık bir grupla gidildiği takdirde yaylada gece kamp kurup kalabilirsiniz. Yaylaya giden yol, toprak araba yolu; ilk 4 km çıkıştan sonra geri kalan kısım genel olarak düz bir yol.
Kısa bir gezinti yapmak isteyenler için uygun olan bu rota. tamamen asfalt yoldan oluşuyor. Dolayısıyla rotayı sıcak havalarda değilde, bahar, sonbahar yada kış aylarında yapmakta fayda var.
Likya Yolunun 6. etabı olan İnpınar-Patara etabını biraz değiştirmek zorunda kaldık. Çünkü tariflerde olduğu gibi hiç de 16kmlik bir etap değil. Bizim yürüdüğümüz Çayköy-Delikkemer arası bile zaten 21km uzunluğunda. Delikkemer'de gördüğümüz Patara tabelası 11 km'yi gösteriyordu. Dolayısıyla toplamda 33 km olan bu etabı iki günde yürünmekte fayda var.
Likya Yolu'nun 5. etabı olan Letoon-İnpınar rotası, Çavdır'dan itibaren antik bir su arkının yer yer içinden yer yer kenarından ilerleyen , su kemerleriyle karşılaşacağınız , zeytin ağaçlarıyla süslenmiş, İnpınar'da muhteşem bir vadinin sonundaki su kaynağıyla sona eren bir yol. Letton - Xhantos arası ise tamamen asfalt bir yoldan ibaret.
Likya Yolunun 4. etabı olarak bilinen Belceğiz- Letoon rotasını Belceğiz'in 4,5 km gerisinde kalan Bel'in Sakız mahallesinden başlatıyoruz. Eşen'den yürüyerek ve otostopla ulaşılabilen Sakız mahallesine giden yol, Likya yolu üzerinde olmasa da oldukça keyifli bir rota. Dodurga'ya bağlı olan Bel'in bir üst mahallesi olan Sakız mahallesi 7-8 haneden oluşan 800 m yükseklikte küçücük bir mahalle.
Rotanın toplam uzunluğu 3 km. Normal bir yürüyüşle 1 saat ürecek olan bu rotayı bol bol vakit geçirerek yapabilirsiniz. Yazın dere kuru olduğundan kolay bir rotadır, baharda rotayı yapmak daha eğlenceli olacaktır. Rota köy deresine inilerek başlıyor. Bunun için köyün camisinin sağından aşağıya giden yolu takip etmelisiniz. Köyden çıktığınızda bir tepenin başına gelmiş olacaksınız.
Dalyan - Çandır arası yaklaşık 3.5 km'lik bir mesafe. Dalyan merkez göl kıyısından karşı kıyıya geçen kayıklar bütün gün çalışıyorlar. Son sefer 19:00 da. Bu kayıklarla karşıya geçtikten sonra, hemen sol tarafta bulunan işletmenin içinden geçerek Çandıra giden yolun başına geliyorsunuz. Bu işletmeden yanınıza su almanızda fayda var. Çandır'a kadar sadece bir yerde su bulunuyor ve o su da sıcaktan içilmez halde oluyor. Yolda önce sağlı sollu nar bahçelerinin arasından ilerliyorsunuz.
Şimşirlik'ten Sazköy 4,5 km uzaklıkta. Rotayı tamamladığınızda gidiş geliş 9 km yapmış oluyorsunuz. Yaklaşık 3 saatte gidiş dönüş yapabilirsiniz. Rota tamamen toprak bir yoldan oluşuyor. Normalde bu yoldan araba geçiyor, fakat dere yükseldiği zamalarda yanyana olan 2 dere geçiş noktası yüzünden arabalar geçemiyor. Rotanın başlangıcı, yani Şimşirlik pansyion 2 derenin birleştiği yerde. Her iki dere geçiş noktası da hemen bu başlangıçta bulunuyor.
Yaklaşık 1,5 saat süren bu rotaya başlamak için Avusor Yaylası'ndaki kafenin yanından derenin karşısına geçmeniz gerekiyor. Geçtikten sonra solunuzdaki tepenin kenarındaki patika yolu uzaktan göreceksiniz. Göremeseniz bile yayladakiler size mutlaka yardımcı olacaktır. Tepeye doğru ilerlerken sağ tarafınızda yaylanın elektriğinin üretildiği dinamoya rastlayacaksınız. Tepedeki patikada yürüdükçe yavaş yavaş yükseleceksiniz ve şanslıysanız yaylanın girişine kadar sokulan sis bulutunu seyrederek ilerleyeceksiniz.
Cimil Çermeniman Yaylası arası 8,5 km'lik toprak bir yol. Çopunlukla dereyi bir yamacın aşağısında bırakarak devam eden yol, geniş kavisler çizerek yavaş yavaş yükseliyor. Yolun sonuna geldiğinizde toplamda 600 m yükselmiş oluyorsunuz. Sadece bu bölgede yetiştiğini söyledikleri mor sümbüle benzeyen sümbüle göre biraz daha büyük boydaki çiçekler, geniş ve yeşil çayırlar ve eğer şanslıysanız karşılaşacağınız sis (duman) neşenizi yerine getirecektir.
Rota toplamda sırtınızda 13-14 kilo yükve molalarla beraber 8 saatte tamamlanıyor. Rota 10 km lik bir mesafe olmasına rağmen dere boyunca değil de, dağın eteğinden gittiğimiz için bu kadar uzun sürdü. Nastaf'tan Dilberdüzü'ne ulaştığınız noktadan sola doğru kıvrıldığınızda karşınıza çıkan patika rotanın başlangıcıdır. Başlangıçta düz olan sonrasında dağa direk tırmanış gerektiren zorlu bir çıkış sizi bekliyor. Bu çıkışın sonunda rotanın en yüksek noktası olan 3290 m ye ulaşılıyor. Buraya yaklaşık 2 saatte varılıyor.
Rota 11 km uzunluğunda. Yol, sırtınızda 13-14 kiloluk çantalarınızla ve molalarla beraber yaklaşık 6 saat sürüyor. Yaylalar - Olgunlar 3,5 km; Olgunlar - Hastav 3,5 km; Hastav - Dilberdüzü 4 km. Yaylalardan Olgunlar'a rahat bir yol var. Yol üzerinde su da bulabiliyorsunuz. Hastav'a gitmek için Olgunlar'ın çıkışındaki kafenin solundaki patikayı takip etmeniz gerekiyor. Bundan sonrasında belirgin bir patika üzerinde dereye paralel bir şekilde ilerliyorsunuz.
Pürenli, Balıklı, Derebalık ve Kardüz yaylalarının bulunduğu yerde 2 si çember olmak üzere 3 adet rota yapabilirsiniz. En güzel rota Derebalık Yaylasında yapacağınız çember rotadır. Kardüz Yaylasını araba ile gitmişseniz şöyle bir gezip, kamp kurmak üzere Balıklı yaylasına gitmenizi öneririz.
Yürüyüş toplamda 5-7 saat arası sürüyor. Tabi bu sizin dinlenme ve yürüme potansiyelinize göre değişiyor. Rotanın başlangıç noktası Uçmakdere köyü girişinde. Çınar Kampingden Uçmakdereye yaklaşık 500m lik bir mesafe var. Bu mesafe asfalt yoldan oluşuyor. Bu kısa mesafe üzerinde de gayet hoş bir manzara bulmak mümkün.Tüm rota üzerinde 5-6 yerde çeşme bulabilirsiniz. Bu yüzden yanınızda çok fazla su depolamanıza gerek yok. Rotanın en yüksek yeri 900 mt. Deniz kenarından çıktığınız düşünülürse bir günde 900 mt çıkmak hiç de fena değil.
Rota, Olympos yönünden sahile doğru giderken, karşınıza çıkan açık hava müze giriş gişesinin hemen sağ arka tarafındaki kaya mezarının yanından geçerek başlıyor. Yaklaşık 15 kim'lik, 7 saat süren bir rota. Kaya mezarını çıkarken Olympos vadisini sağ arkanızda bırakıyorsunuz. Bu çıkışı tamamlayınca orman içindeki bir patikadan ilerliyorsunuz. Yer yer eğimli olan bu patikanın asıl özelliği, içinden geçtiği ormanın sık yapraklı ağaçları, yol üzerindeki dalların arasındaki örümcek ağları ve aşırı derecedeki nem.
13 km lik, kayalık çıkışları olan, zor ve belirsizleşen işaretler sebebiyle dikkatli gidilmesi gereken bir parkur. Fenerin arkasındaki işareti takip ederek patikadan yukarı doğru tırmanılıyor.Yaklaşık 1-1,5 saat kadar süren bu tırmanıştan sonra tepeye ulaşıyorsunuz ve tepeden sağa doğru ilerleyen patika sizi bir uçurumun kenarından geçiriyor.
Sizi Teke Yarımadasının güneydoğu ucuna dikilmiş olan Gelidonya Feneri'ne ulaştıracak bol manzaralı bir parkur. Bu parkurun ilk 7 km'si çam ormanı içinde bir toprak yoldan gidilerek tamamlanıyor. Bu yol üzerinde 3-4 tane çeşme var. Çok uzun bir rota olmadığı için, dilerseniz sağdan koylara inen patikaları takip ederek denize girebilirsiniz. Melanippe (Korsan Koyu) de bu koyların en sonuncusudur.
Orman içinde ilerleyen bir patika yol sizi önce Karpuz Deresine sonra da Menekşe Yaylasına ulaştıracak. Kaybolma riski olmayan, oldukça güvenli ve keyifli bir rota. Yürüyüş Soğukdere'den (Veysel Amca'nın Yeri), Menekşe Yaylası'na yaklaşık 3-4 saat sürer. Yol boyunca çıkarken 1-2 pınar bulunuyor. Fakat yaz aylarında kuruma ihtimaline karşı siz yanınınzda yeterli derecede su bulundurun. Menekşe Yaylasına kadar, Karpuz Deresi hariç başka bir su kaynağına rastlamıyorsunuz.