Sinop

Sinop, Türkiye'nin kuzeyde en uç noktası olan İnce Burun'a ev sahipliği yapar. Sinopta sevdiğim şeylerden biri şehre gelen yolun bir geçiş yolu olmaması ve şehirde sonlanmasıdır. Sinop denince akla ilk gelen yerlerden birisi Sinop Cezaevi ve kalesi iken, ilk kişiler ise Sinop'lu Diyojen ve Sinop cezaevinde 1 yıl yatmış, dillere destan şiirlerini yazmış ve bu şiirlerinden türküler yapılmış olan Sabahattin Ali'dir.

Sinop bir liman şehridir. Her liman şehrinde olduğu gibi deniz kenarında bol bol çay bahçeleri vardır. Sinop'a gittiğinizde her gün kahvaltınızı bıkmadan tersane bölgesindeki meşhur Yalı Kahvesinde yapabilirsiniz. Yalı Kahvesine gitmeden önce Demirkol Fırınından her çeşit nokul (çikolatalısına bayıldım) alıp öyle gitmenizi tavsiye ederim.

Hazır söz yemekten açılmışken Sinop'ta yemeden dönmeyin diyeceğim şeyler arasında Sinop Mantısı var. Hemen sahildeki caddenin bir tarafında Teyzenin Yeri isimli bir mantıcı var ve çok güzel mantı yapıyorlar. Siz karışık mantı söyleyin, cevizli ve yoğurtlu getiriyorlar. Ayrıca bir seferde Barınak'ta pizza yiyebilirsiniz. Yine midye, midye tava, balık yenmesi gereken yemeklerden.

Nereleri gezelim derseniz;

Yarımada Turu
Arabayla veya imkanınız varsa bisikletle de çok harika olur. Şehir içindeki yolu karakuma doğru takip ederek devam ettiğinizde yol sizi yarımadanın çevresinde dolaştırıyor. Tam dönüş kısmında manzara harika. Tabi manzaranın yanında bol bol rüzgarda yiyorsunuz.

Sinop Cezaevi
1999 yılına kadar cezaevi olarak işleyen yapı bu tarihten sonra müzeye dönüştürülmüş. Cezaevlerinin ne kadar insanlık dışı yerler olduğunu görmek için bile tarihi bir fırsat var önünüzde. Mutlaka gezmenizi öneririm. Bu cezaevinde Sabahattin Ali de cumhurbaşkanına hakaretten 6 ay yatmış ve o meşhur şiirlerini burada yazmıştır.

Cezaevi Sinop'un hemen girişinde bulunuyor. Sinop'un girişinde aynı zamanda Diyojen'in heykelini de görebilirsiniz. Şu meşhur, Büyük İskender'e fıçı içerisinden "Gölge etme başka ihsan eylemem" diyen Diyojen.

Hamsiloh ve İnce Burun
Hamsilos'a gitmek içiçn şehir merkezinden havaalanı yönüne doğru gitmeniz gerekiyor. Zaten tabelalar sizi yönlendiriyor. Hamsilos ve İnce Burun aynı istikamette. Bana göre yüzmek istiyorsanız mutlaka Hamsilos'a gelmeniz gerekiyor. Burada Akliman Mesire yeri bulunuyor. Bu mesire yeri bütün gün dinlenmek, rakı-balık yapmak ve yüzmek için harika bir yer. Tabi buradan önce mutlaka Hamsilos'a gidip deniz kenarındaki mağarayı görün ve hatta içinde bir kez yüzün.

Hamsilos'tan dönerken de İnce Burun'a uğrayarak buradaki feneri görebilirsiniz. Burada geçireceğiniz vakit içerisinde mutlaka mısır alıp yeyin derim. Fenere bakan aile kendi yetiştirdikleri mısırları pişirip satıyor. Mısırlar harika.

Bunun haricinde meşhur Erfelek Şelaleleri var. Bizim kaldığımız günlerde hava yağışlı olduğu için gidemedik. İmkanınız varsa sizlerin gitmesini öneririm.

Sinop'ta kalmak için bir çok pansiyon bulabilirsiniz ama benim önerim İl Özel İdare'nin karakumdaki tesisleri. Hem ucuz, hem rahat hem de tam önünüzden denize girebiliyorsunuz. Biz burada bungalowlarda kaldık. Bungalowlar 2-3 kişilik ve kişi başı değil bungalow başına ücret alınıyor. Biz günlük 90 TL ye kaldık. Bungalowların yan arazisinde çadırla da kalabilirsiniz. Sanırım günlük çadır başına 25 TL alıyorlar.