Yunanistan’da tatil deyince akla Atina, Selanik, Adalar, Meteora gibi yerler gelir. Daha az bilinen farklı yerleri tanımak, görmek isterseniz bu yazı sizi ziyadesiyle mutlu edecek, kesin bilgi yayalım :)

Olimpos Dağı (Όλυμπος/Olympos Mountain)

Başım dağ, saçlarım kardır,
Deli rüzgarlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.

Sabahattin Ali

Mesken edinilecek dağların en güzellerinden biri olan Olimpos'tan bahsedeceğim. Pieria ve Larissa bölgesi arasında yer alan Olimpos Dağı (Όλυμπος Olympos) Yunanistan’ın en yüksek dağıdır. Dağın zirvesi 2.917 metre ile Mytikas’dır (Μύτικας Mýtikas). Mytikas zirvesi Yunan mitolojisinde Yunan tanrılarının evi olarak geçer. Olimpos Dağı 1938 yılında Milli Park ilan edilirken, 1981’de UNESCO tarafından ‘dünya biyosfer merkezi’ olarak ilan edilmiş.Dağın 52 zirvesi ve pek çok derin vadisi bulunuyor. Mağaraları, şelaleleri, canlı türleri, yürüyüş ve tırmanma yolları, Yunan mitolojisindeki yeriyle Olimpos Dağı, Yunanistan’da görülmesi gereken yerlerden biri.

Dağın eteklerinden yer alan Litochoro (Λιτόχωρο) kasabasından geçerek Olimpos Dağının arabayla ulaşılan son noktası olan Prionia’ya (Πριόνια) vardık. Yemyeşil bir doğa içinden kıvrıla kıvrıla devam eden dağ yolu enfesti. 

Prionia nefis yemeklerin (özellikle çorbaları çok güzeldi) olduğu bir taverna. Uyarmadı dememeniz için uyarıyorum; hava tertemiz, manzara şahane yedikçe yiyesiniz geliyor mide fesadı geçirmeniz olası :) Prionia’ya yakın çok güzel şelale ve dereler mevcut. Dağda bulunma sebebiniz yürüyüş ya da tırmanış değilse burada yemek yiyip küçük yürüyüşler yaparak şelale ve dereleri ziyaret ederek keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Ayrıca Prionia Tavernası (https://maps.app.goo.gl/gj9YeDXin9154rzx9) etrafında otopark, çeşme ve tuvaletler var. 

Dionysios Eski Manastarı(Holy Monastery of Agios Dionysios of Olympus) ve Agion Spilaion (Holy Cave) 

https://olympusfd.gr/en/monasteries-and-churces 

Olimpos dağında ortodoks hıristiyanlar için önem arz eden çok sayıda kilise ve manastır bulunuyor. Olimpos dağının ünlü ve tarihi manastırlarından biri olan Agios Dionysios Manastarı; Litochoro'ya 17 km uzaklıkta, 830m rakımda, Enipeas geçidinin içinde yer alıyor. 1542 yılında kurulmuş. Osmanlı döneminde zengin kütüphanesi ve el yazması kopyalama atölyeleriyle anılan manastır Alman işgali sırasında direnişçilerin saklanma yeri olmuş. Manastır 1941 yılında Naziler tarafından havaya uçurulmuş, 1943'te bombalanmış ve neredeyse yok edilmiş. Pek çok bina daha sonra restore edilmiş. Bizim orada bulunduğumuz zamanda bazı bölümlerde restorasyon olduğu için manastır ziyarete kapalıydı. Manastırdan 20 dakika uzaklıkta bulunan Agion Spilaion (Holy Cave) mağarasını ziyaret edebildik. Mağaraya giden yol yaklaşık 20 dakika sürüyor fakat oldukça zor ve yorucu bir güzergah olduğunu söylemeliyim. Çok fazla inişli çıkışlı olan yol boyunca ağaçların arasından gökyüzü zor seçiliyor. Yolun hemen altında gürül gürül akan derenin sesiyle yaptığınız bu zorlu yürüyüş muhteşem doğası yüzünden tüm  yorgunluğa değiyor. Mağaraya ulaştığınızda kutsal olarak kabul edilen bir su kaynağı ve üzerinde küçük bir kiliseyi görmüş oluyorsunuz.

Dion Antik Kenti (Δίον)

Olimpos’un eteklerinde yer alan Dion (Δίον) antik kenti adını Olimpos Dağı'nda yaşayan tanrıların ve insanların babası Zeus ve onun çocuklarına adanmış olan bir Makedon tapınağından almış. Kent sunaklar nedeniyle Eski Makedonların "kutsal yeri’’ olarak kabul ediliyor. Dion antik kentinden bulunan sunakları İskender’in M.Ö. 334’te Asya seferine çıkmadan önce ziyaret ettiği düşünülüyor.

Kent şimdilerde Dion Arkeoloji Parkı ve Dion Arkeoloji Müzesi ile yerli-yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Dion’u ziyaret ettiğimiz esnada maalesef müze kapalıydı neyse ki Yunansitan’ın en güzel arkeoloji parkı olarak kabul edilen Arkeoloji Parkını gezme şansımız oldu. 

Dion Arkeoloji Parkı 

http://www.ancientdion.org 

Park yaklaşık olarak 150 hektarlık bir alan üzerine kurulmuş. Karşınızda Olimpos Dağı'nın görkemi, yemyeşil bir doğa, küçük dereler, akıp giden bir nehir eşliğinde antik tiyatro, kaplıcalar/hamamlar, Dionysos Villası’nın zemin mozaikleri, büyük İskender’in dolaşıp kurban gezdiği sunaklar… Hepsini gezmek eşsiz bir deneyim. Tarih ve doğanın iç içe geçtiği park her anlamda bir şölen yeri. Parkın içinde gezilen yerlerle ilgili bilgi panoları ve ziyaretçiler için dinlenme tesisleri mevcut.  

Katerini (Κατερίνη)

https://goo.gl/maps/S3PTNVRgsrrt4gzJA 

Orta Makedonya bölgesinde bulunan Pieria bölgesel yönetiminin başkenti olan Katerini kuzey Yunanistan’da yer alıyor. Katerini, Dion antik kentine 17 km, Olimpos Dağının eteklerinde yer alan Litochoro kasabasına 20 km uzaklıkta. Korinos, Paralia, Olympiaki Akti gibi plajlarıyla da bilinen Katerini küçük ve güzel bir şehir.

Sakin ve hoş bir havası olan Katarini merkezinde yer alan belediye parkını ( Δημοτικό Πάρκο Κατερίνης) çok sevdik. Ağaçları, yapay havuzları, çeşmeleri ile vakit geçirmesi oldukça keyifli bir park. Parkın hemen bitiminde yan yan sıralanmış kafeler ve trafiğe kapalı güzel bir cadde bulunuyor. Yolunuz Dion şehrine düşerse Katarini Belediye Parkı’nda yürüyüş yapabilir, etrafındaki tavernalarda yemek molası verip şehri ziyaret edebilirsiniz. 

Tempi Vadisi (Τέμπη)

Yunanistan’ın kuzeyinde yer alan Tesselya ve Makedonya bölgeleri arasında olan vadinin kuzeyinde Olimpos güneyinde ise Ossa yer alıyor. Uzunluğu 10 kilometre en dar yeri 25 metre genişliğinde olan vadinin içinden Ege Denizine dökülen Pinios nehri geçiyor. Bazı kaynaklara göre Tempi vadisi Olimpos ve Kissavos’un deprem sonucu ikiye ayrılmasıyla oluşmuş. Vadi antik çağda, Yunan şairler tarafından Apollon ve Muses'in favori uğrak yerlerinden biriymiş. 

Vadinin güney girişinde Osmanlı döneminden kalma ‘’Hasan Baba Tekkesi'nin’’ kalıntıları bulunuyor. Vadinin en çok ziyaretçi çeken yapısı ise Aghia Paraskevi (Αγία Παρασκευή) kilisesisidir.

Aghia Paraskevi (Αγία Παρασκευή) 

https://goo.gl/maps/LLXzuQ9SPafdfPeX8

Kiliseye 1960 yılında Pinios nehri üzerinde yapılmış demir bir köprü üzerinden geçerek ulaşabilirsiniz. Kayaya inşa edilmiş kilise oldukça güzel ve değişik bir yapıya sahip. Kilisenin yanında hac ziyaretlerinin yapıldığı küçük bir mağara bulunuyor ve mağaranın sonunda kayadaki bir delikten Agia Paraskevi'nin kutsal olduğu düşünülen suları çıkıyor. Ortodoks ziyaretçiler buralarda dua ediyor.  Bölgenin doğası çok güzel fakat biraz bakımsız bırakılmış. Etrafta bir şeyler atıştırabileceğiniz bir kafe ve küçük hediyelik eşyalar satan dükkanlar bulunuyor.