Simena - Demre Andriake Camping arası yaklaşık 12 km'lik bir yol. Uzun bir mesafe olmadığı için son günün rotasını yavaş yavaş ve rotanın keyfini daha fazla geçirerek yürüyüp tamamladık. Demre Andriake Camping'e vardığımızda artık asfalt yol ile yürümektense, orada bekleyen bir taksi ile Demre merkeze geldik.
Boğazcık - Simena yaklaşık 16km lik keyifli bir rota. Kaş - Boğazcık arasındaki rotadan daha kolay bir yol olmasına rağmen, dün dizlerimi incittiğim için biraz daha zorlanarak yine 9,5 saatte rotayı tamamladık. Yol üstünde keyifle vakit geçirebileceğiniz bir de işletme bulunuyor. Purple House.
Yıllar önce Kaş'a tatil için gittiğimde rotanın Kaş - Limanağzı kısmını yürümüştüm. Şimdi bu yarım kalan rotayı tamamlayarak Kaş - Boğazcık arası ile yürüyüşümüze başladık. Bu rota yaklaşık 17km lik bir rota. Dinlenmeler dahil bu rotayı 9,5 saatte tamamladık.
Bu rota toplamda 27 km lik bir rota. Yalnız ilk 4-5 km'si asfalt yol olduğu için yine tavsiyem bu asfalt yolu otostop vs bir şekilde araba ile geçmeniz. Rota için iyi bir performans gerekiyor. Özellikle tepeden Kaş'ı gördüğünüz yerde tekrar dik bir inişin olması moralleri biraz bozabiliyor. Yine de inişten önceki Kaş manzarası bu moral bozulmasını dengeliyor.
Bezirgan - Gökçeören arası yaklaşık 17km lik bir mesafe. Bezirgan - Sarıbelen arası pek de keyifli olmayan bir yolken, Sarıbelen - Gökçeören daha keyif verici bir rota. Akılda tutulması gereken en önemli nokta Avea ve Vodafone'nun Gökçeören köyünce çekmemesi.
Medusa Cafe Bar Camping, adından da anlaşılacağı üzere aslında Cafe-Bar olarak çalışan işletme bir yandan da kamp alanı hizmeti veriyor. Bu işletme Patara'da bulunan yegane kamo alanı. En güzel yanlarından biri bütün yıl açık olması.
Patara - Bezirgan rotasını yaparken arada Kalkan'da bir gece mola da verebilirsiniz. Ben Kalkan'da kalmayı düşünmediğim için doğrudan Bezirgan'a devam ettim. Bu rota yaklaşık 22 km sürdü. Rotanın son kısmı zor olan bölümü, Kalkan'dan sonra Bezirgan'a çıkış yapılıyor. Akbel ile Bezirgan çıkış başlangıcı asfalt olduğundan otostop yaparak araba ile geçilebilir.
Alınca - Gey - Bel, 13.4 km lik bir rota. Alınca'dan Bel'e giderken de iki rota takip edebilirsiniz. Bir tanesi sahilden Gey üzerinden diğeri ise daha içeriden Boğaziçi - Dodurga - Sidyma üzerinden bir rota. Biz sahilden giden rotayı yapmaya karar verdik. Ayrım noktası büyük bir Sarnıçtan 100 metre sonra. Zaten Likya Yolu tabelaları da bulunuyor.
Faralya - Alınca arasında Kabak bulunuyor. Bu rotayı yaparken dilerseniz Kabak'ta mola verip bir gün dinlenebilirsiniz. Yahut hiç Kabak koyuna inmeden de doğrudan Faralya - Alınca arasını yürüyebilirsiniz. Rota üzerinde tabelalar sizi yönlendiriyor. Kabak koyuna inerseniz sizi güzel bir çıkış bekliyor.
Likya Yolu'nun başlangıcı olarak bilinen bu rota aynı zamanda keyifli rotalarından biridir. Günün sonunda Kelebekler Vadisi'nin üstündeki Faralya, gün batımı manzarası ile size tüm günün yorgunluğuna değdiğini hissettirir. Likya Yolu'nu yürümeye buradan başladıysanız ilk gün için 13km lik bir yürüyüşü ile size ideal bir rota sunacaktır.
Çok sayıda asırlık zeytin ve keçiboynuzu ağaçlarıyla kaplı olan Mocamp’ta çadır alanları ve bungalowlar gölgeler içinde yer alıyor. Çok çeşitli çiçeklerle süslenmiş olan setler sürekli fıskiyelerle sulanıyor ve bu görüntü Mocamp’a bir vaha havası kazandırıyor.
Kaş Kamping, Kaş'taki en gözde kamp alanı. Kamp alanı denize sıfır. Küçük bir iskelesi var ve buradan denize giriliyor. Ayrıca Kaş merkeze yürüyerek 5 dakika mesafede. Eğer Kaş'ta çadır kurmak için geldiyseniz şimdilik gidilebilecek yegane kamp alanıdır.
Andriake Camping'in en önemli özelliklerinden biri Likya yolunun üzerinde bulunması. En güzel özelliği ise deniz ve derenin kesiştiği noktada bulunması. Bu sayede ister tuzlu, ister tatlı suya girebiliyorsunuz. işletme sahipleri aynı zamanda bu işi zevk için yapıyor gibiler. Böylece çok keyifli bir ortam oluşturmuşlar.
Likya Yolunun 6. etabı olan İnpınar-Patara etabını biraz değiştirmek zorunda kaldık. Çünkü tariflerde olduğu gibi hiç de 16kmlik bir etap değil. Bizim yürüdüğümüz Çayköy-Delikkemer arası bile zaten 21km uzunluğunda. Delikkemer'de gördüğümüz Patara tabelası 11 km'yi gösteriyordu. Dolayısıyla toplamda 33 km olan bu etabı iki günde yürünmekte fayda var.
Likya Yolu'nun 5. etabı olan Letoon-İnpınar rotası, Çavdır'dan itibaren antik bir su arkının yer yer içinden yer yer kenarından ilerleyen , su kemerleriyle karşılaşacağınız , zeytin ağaçlarıyla süslenmiş, İnpınar'da muhteşem bir vadinin sonundaki su kaynağıyla sona eren bir yol. Letton - Xhantos arası ise tamamen asfalt bir yoldan ibaret.
Likya Yolunun 4. etabı olarak bilinen Belceğiz- Letoon rotasını Belceğiz'in 4,5 km gerisinde kalan Bel'in Sakız mahallesinden başlatıyoruz. Eşen'den yürüyerek ve otostopla ulaşılabilen Sakız mahallesine giden yol, Likya yolu üzerinde olmasa da oldukça keyifli bir rota. Dodurga'ya bağlı olan Bel'in bir üst mahallesi olan Sakız mahallesi 7-8 haneden oluşan 800 m yükseklikte küçücük bir mahalle.
Dalyan - Çandır arası yaklaşık 3.5 km'lik bir mesafe. Dalyan merkez göl kıyısından karşı kıyıya geçen kayıklar bütün gün çalışıyorlar. Son sefer 19:00 da. Bu kayıklarla karşıya geçtikten sonra, hemen sol tarafta bulunan işletmenin içinden geçerek Çandıra giden yolun başına geliyorsunuz. Bu işletmeden yanınıza su almanızda fayda var. Çandır'a kadar sadece bir yerde su bulunuyor ve o su da sıcaktan içilmez halde oluyor. Yolda önce sağlı sollu nar bahçelerinin arasından ilerliyorsunuz.
Dalyan Gölü kıyısında kurulu olan bu kamp alanında çadırda, bungalovda yada karavanda kalabilirsiniz. Dalyan'daki tek çadır ve karavan alanı olan Dalyan Kamping aslında küçük ve sevimli bir bahçe. Ağaç altında düz bir toprak zeminde çadırınızı kurabilirsiniz. Tuvalet ve duş mevcut. Duşlarda 24 saat sıcak su da var. Gölün kıyısındaki masa ve sandalyeler ortak kullanılıyor. Dalyan Merkez'de yer alan bu kamp alanında kalırken ihtiyaçlarınızı karşılamak hiç sorun olmayacaktır.
Ada Pansiyon, Olympos'ta çadırda konaklayabileceğiniz tek kamp alanı. Diğer bütün pansiyonlar mevcut alanlarının tamamına dipdibe bungalovlar yapmayı tercih ettikleri için, hiçbiryerde çadır kurulabilecek alan kalmamış. Ada pansiyon'da dilerseniz pansiyon yada bungolavlarda da kalabilirsiniz.
Rota, Olympos yönünden sahile doğru giderken, karşınıza çıkan açık hava müze giriş gişesinin hemen sağ arka tarafındaki kaya mezarının yanından geçerek başlıyor. Yaklaşık 15 kim'lik, 7 saat süren bir rota. Kaya mezarını çıkarken Olympos vadisini sağ arkanızda bırakıyorsunuz. Bu çıkışı tamamlayınca orman içindeki bir patikadan ilerliyorsunuz. Yer yer eğimli olan bu patikanın asıl özelliği, içinden geçtiği ormanın sık yapraklı ağaçları, yol üzerindeki dalların arasındaki örümcek ağları ve aşırı derecedeki nem.
13 km lik, kayalık çıkışları olan, zor ve belirsizleşen işaretler sebebiyle dikkatli gidilmesi gereken bir parkur. Fenerin arkasındaki işareti takip ederek patikadan yukarı doğru tırmanılıyor.Yaklaşık 1-1,5 saat kadar süren bu tırmanıştan sonra tepeye ulaşıyorsunuz ve tepeden sağa doğru ilerleyen patika sizi bir uçurumun kenarından geçiriyor.
Sizi Teke Yarımadasının güneydoğu ucuna dikilmiş olan Gelidonya Feneri'ne ulaştıracak bol manzaralı bir parkur. Bu parkurun ilk 7 km'si çam ormanı içinde bir toprak yoldan gidilerek tamamlanıyor. Bu yol üzerinde 3-4 tane çeşme var. Çok uzun bir rota olmadığı için, dilerseniz sağdan koylara inen patikaları takip ederek denize girebilirsiniz. Melanippe (Korsan Koyu) de bu koyların en sonuncusudur.