Gökçeören - Çukurbağ - Kaş

Bu rota toplamda 27 km lik bir rota. Yalnız ilk 4-5 km'si asfalt yol olduğu için yine tavsiyem bu asfalt yolu otostop vs bir şekilde araba ile geçmeniz. Rota için iyi bir performans gerekiyor. Özellikle tepeden Kaş'ı gördüğünüz yerde tekrar dik bir inişin olması moralleri biraz bozabiliyor. Yine de inişten önceki Kaş manzarası bu moral bozulmasını dengeliyor.

Bu rotayı yeni tanışmış olduğum Nihat Tokdil ve Mesut Yöngeviz ile birlikte yapıyorum. Yeri gelmişken kendilerine hem bu keyifli yürüyüş için hem de gönüllü olarak Likya Yolu'nun patikalarının açılması, tabelaların bakımı vb yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür etmek isterim. Bütün yol boyunca Nihat elinde bahçıvan makası ile dal temizleyerek patikayı düzeltti. 

Asfalt yoldan 4-5 km ilerlediğinizde artık orman yolu içerisine giriyorsunuz ve buradaki yolda da arabayla gidebileceğiniz yere kadar gidebilirsiniz. Yürürken karşınıza çıkan ilk ayrıma geldiğinizde dere yatağını takip eden sol tarafa gireceksiniz. Burada işaretleri göremezseniz de etraftaki baba'lar size yol göstereceklerdir. 

İleride karşınıza bir çeşme çıkacak. İlk 4-5 km'yi saymazsak yaklaşık 2km sonra Gökdere köprüsünün üstünden geçeceksiniz. Bu yolu takip ettiğinizde Lİkya Yolu tabelalarına ulaşacaksınz. Tabelada Phellos 14km yazıyor. Yeri gelmişken belirteyim Kaş'ın eski adı Antiphellos'muş. Buradan sonra patika sizi dağın eteği boyunca yukarı tırmandıracak. Yol boyunca bol bol sandal ağacı göreceksiniz. Bu sandal ağaçlarından bol bol dağ çileği yiyebilirsiniz. Bu tırmanış 880 metre yüksekliğe kadar devam ediyor ve çekmeyen cep telefonunuz artık bu yükseklikte çekmeye başlıyor.

Bir müddet sonra karşınıza kurumuş bir çeşme çıkacak. Daha doğrusu çok çok az akan bir çeşme. Burada aynı zamanda bir çardak da bulunuyor. Burayı mola vermek için kullanabilirsiniz. Bu çeşmeden 250 metre sonra orman yoluna varıyorsunuz. Burada patika size kestirme yaptırarak bu orman yolunun gittiği yere götürecek. Yolun bitiminde yine tabelaları göreceksiniz. Buradan 3-4km sonra artık Phellos'a varıyorsunuz. 

Yola devam etmeden önce Phellos'taki harabeleri gezebilirsiniz. Buradayken deniz tarafına geçtiğinizde hemen sol-altınızda kalan yerde Çukurbağ'ı, denize baktığınızda Kaş sahillerini, sağda Meis adasını ve solda Fener adasını görebilirsiniz. 

Phellos'un içerisinde, antik kente zarar vermesin diye işaret bulunmuyor. Soldan aşağıya doğru giden patikayı bulmanız gerekiyor. Patikadan biraz lilerleyip kalıntıları bitirdiğinizde işaretleri tekrar görmeye başlayacaksınız. Bu inişten bir çit ile karşılaşacaksınız. Bu çit boyunca ilerliyorsunuz. Phellos'tan aşağıya inen yol taşlık olduğu için yorucu, 2km lik bir yol. Yol bitiminde Çukurbağ Cami'ye gelmiş oluyorsunuz. Burada bir çeşme var ama çeşmenin suyunun geldiği arka taraftaki yere gittiğimde hiç de içmeye uygun bir su gibi gelmiyor bana.

Cami ile beraber asfalt yola ulaşmış oluyorsunuz. Buradan 1-1,5 km asfalt ile yürüyorsunuz ve sonra yine toprak yola ulaşıyorsunuz. Patika sizi önce yerleşim yerlerinden geçirerek daha sonra Eflatun Cafe'nin yanından geçiriyor. Sonra uzun bir düzlükten sizi geçirerek muhteşem bir Kaş manzarasına sizi çıkarıyor. Bu manzara tepesine hiç ummadığınız bir anda çıkıyorsunuz ve bir anda bütün yorgunluğunuz gidiyor. Burası da mola vermeye çok uygun bir yer.

Biraz dinlendikten sonra son bir hamleyle aşağıya dik bir iniş yapıyorsunuz ve asfalt yola ulaşarak Antiphellos (Kaş) tabelasını görüyorsunuz.