Bisikletlerle Peloponez (Mora Yarımadası)
Kasım 2022’de Yunanistan’ın Peloponez, namı diğer Mora yarımadasında bisiklet turu yaptık. Peloponez ana karada en güneyde parmakları aşağı doğru el şeklinde bir yarımada. Tarih ve doğa açısından çok zengin. Mitolojide geçen Herkül'ün 12 işini tamamladığı mekanlar da bu bölgede. Biz bisikletlerle olduğumuz için ancak bir parmağı turlayabildik; devamını da getirmeyi umuyoruz.
Bisikletle seyahat etmek geçtiğiniz yerlerin tadını çıkarmak açısından en elverişli seyahat biçimlerinden biri. Aynı yerlerden araba ile geçseniz fark edemeyeceğiniz bir çok detayı deneyimleme şansınız oluyor. Kuş sesleri, renkler, rüzgar, bulutlar, köy kahveleri, tarlalar, dağlar yol boyunca bizi mutlu eden ayrıntılar arasındaydı. Sanıldığı gibi fiziksel kondisyon açısından çok iyi olmak gerekmiyor; o gün için gittiğiniz kadar gidip dinlenerek devam etmek mümkün. Birkaç gün içinde kaslarınızın güçlendiğini ve kendinizi zorlamadan daha uzun yol almaya başladığınızı fark edeceksiniz. Bir fikir vermesi açısından Peloponez turumuzun detaylarini bu yazıda bulabilirsiniz.
İstanbul'dan Korint'e 2 günlük bir araba yolculuğu ile geldik. İlk gece Selanik'te konakladık. (Selanik'te kahvaltı için Spitiko (Homemade) Bakery’nin balkabaklı su böreklerini özellikle tavsiye ediyorum.) Aynı yolu otobüs ile de yapabilirdik. Otobüslerin bagajlarına bisikletler ön tekerleri çıkarılarak konabiliyor. Ek ücret almıyorlar.
Antik Korint'de bir otele yerleştik ve bir gün hazırlık ve dinlenme molası verdik. Gün içinde sadece kısa bir sürüşle Korint merkeze indik. Arabayı bırakmak için Antik Korint'in ana otoparkı güvenli bir yer. Ertesi gün bisikletlerimizi yükleyip güneye doğru pedallamaya başladık. Konaklamaları pansiyonlarda yapmayı planladığımız için yanımıza çadır almadık, dolayısı ile bagajımız cok fazla degildi.
Yolumuzu bulmak için Mapy diye bir uygulama kullandık. Trekking, yol bisikleti, dağ bisikleti için alternatif güzergahları gösteriyor. Offline seçeneği de var. Bu uygulamayı bir çok yerde deneme fırsatımız oldu. Her yerde telefon çekmediği için gideceğimiz bölgenin haritasını önceden indiriyoruz ve çok büyük doğruluk oranı ile yolumuzu buluyoruz. Yunanistan’da özellikle bisiklet için işaretlenmiş yollar çok fazla yok ama köyler ve kasabalar arasında trafiğin çok çok az oldugu sakin ve güvenli yollar var. Mapy bisiklet seçeneğini işaretleyince zaten en az trafikli seçeneği öneriyor, irtifa bilgilerini de gösteriyor.
*Korint’ten Sparta’ya pedalladığımız rotanın Mapy’de görünüşü
Antik Korint - Nafplio, 54 km
Zeytinlikler ve üzüm bağlarının arasından yavaş yavaş yükselen çok keyifli bir rotada yol aldık. Yol üzerinde 10.km’de güzel bir kafesi ve benzin istasyonu olan bir köy var, burada su takviyesi yapıp kahve molası verdik. 20.km’de tırmanışın bitiminden bir süre sonra, Mykines antik kenti civarlarında kafe ve taverna bulmak da mümkün. Yolun son 15 km’si ise portakal bahçelerinin arasında geçti. Toplamda 397 metre cikip 468 metre inmişiz.
Nafplio Yunanistan’ın ilk başkentiymiş. Eski kentin etrafinda çok güzel bir yürüyüş yolu var. Burçlara da çıkmanızı öneririm. Eski kentte çok hoş kafeler, tavernalar ve dükkanlar var.
Nafplio'da bir gün dinlenme molasının ardından güneye doğru devam ettik. Bu turda karşımıza çıkan en büyük zorluk sezon dışı (Kasım ayı) olması nedeniyle kalacak yerlerin çoğunun kapalı olmasıydı. Dolayisi ile gün sonu duraklarımızı sadece konaklama bulabileceğimiz yerlerde vermek zorunda kaldik.
*Nafplio yolunda
Nafplio - Tyros, 61.4 km.
Toplamda 925 metre çıkıp 927 metre inmişiz. Denizi solumuza alarak keyifli bir sürüş yaptık. Manzaralar çok güzeldi ancak sağlıklı yemek yiyecek yer bulamadık, gördüğümüz tavernalar kapalıydı, pastane ise her köyde var :)
Tyros'a gün sona ererken vardık. Civarda fırtına ve yağmur beklendiği için burada 2 gece kalacağız. Sahilde açık pansiyonlar ve tavernalar vardı, biz Zen tatil evi diye bir yerde kaldık. Hem çok temiz, hem rahattı.
*Aynı Türkiye'nin güneyi gibi burada da Okaliptus ağaçları her yerde. Bu yol Akyaka’daki eski Marmaris yolunu hatırlattı.
Tyros - Amygdalea, 35.8 km.
Deniz seviyesinden 681 metre rakıma çıktık. Toplamda 1415 metre çıkıp 787 metre inmişiz. Bugün turun başından beri en güzel manzaraları gördüğümüz gündü. Öğle yemeğimizi Leonidio'da sahil kenarında yedikten sonra tırmanmaya başladık ve manzaraların güzelliği ile mest olduk :)
Monemvasia yolu aslında Peleta diye bir köyden geçiyor; ancak biz orada kalacak yer bulamayınca (mevsim itibariyle kapalı idi) Peleta'ya 3 km mesafedeki Amygdalea 'da kaldık. İyi ki de böyle yapmışız. Çok hoş bir taş kulübede kaldık. Vasilis ve Petra harika ev sahipleri. Yemeklerimizi 2 km ötedeki Pigadi köyünün içindeki tavernada yedik. Bu köye ve Peleta'ya bisikletle veya yürüyerek gidilebilir. Kırların arasında yürümek de çok hoştu.
*Amygdalea’ya tırmanış sırasında manzaramız
*Monemvasia’ya gider iken
Amygdalea - Gefyra (Monemvasia), 74,8 km.
Toplamda 690 metre çıkıp 1316 metre inmişiz. İlk 15 km’de 876 metre rakıma çıktıktan sonra yolun çoğu iniş şeklinde geçti. Aşağıya inmeden yolda iki tane çok güzel dağ köyü daha geçtik, buz gibi çeşme sularından içtik; en tepedeki Kounoupia ve biraz aşağısındaki Mari köyleri. Bu arada yol boyunca Agios Dimitrios köyüne kadar yiyecek birşey bulamadık. Burada 2 tane taverna vardı, yemeğe kavuştuk:)
Monemvasia'da kale içine araba ve bisiklet girmesi yasak olduğu için hemen köprünün diğer tarafındaki Gefyra'da bir pansiyona yerleştik.
Monemvasia Peloponez’e daracık bir yol ile bağlanan tepelik bir kara parçası üzerinde, karadan görünmeyecek şekilde inşa edilmiş, kale içinde çok eski bir köy. Çok zengin bir tarihi var. Köyün tepesindeki yerleşimleri de hakkı ile gezebilmek için sıcak yaz günleri çok uygun olmayabilir; bahar aylarında gitmekte fayda var. Kale içinde yeme içme genelde ana karaya göre pahalı. Ancak kalenin ana caddesi üzerindeki Marianthi lokantasında hem yemekler harika hem de fiyatlar ana kara ile ayni. Fasulye pilakisinin tadı damağımda kaldı.
*Monemvasia’da tepeden görünüm
Monemvasia - Elafonisos adası 30 km.
Adaya geçmek için Neapoli'ye 10 km uzaklıktaki Pounta iskelesine geldik. Elafonisos'a iki farklı feribot firması gidiyor. Sezon dışı olduğu için saatleri paylaşmışlar. Hemen hemen her saat başı feribot var. Biz rüzgarlı ve serin bir günde gittik. Yol boyu hayalimiz Pounta limanında feribotu beklerken kahve içip bir şeyler yemekti ancak liman çevresinde açık bir yer bulamadık, yanımızdaki elmalara talim ettik. :)
Elafonisos plajları ile ünlü. Gerçekten de limandan sonra 5 km sürerek ulaştığımız Simos plajı o soğuk günde bile harika görünüyordu. Geceyi adadaki tek açık pansiyonda (Estella) geçirdik. Adada sezon dışı için 2 kafe, bir taverna, bir pansiyonu nöbetçi bırakmışlar gibiydi. Diğer her yer kapalıydı.
*Simos plajı
*Elafonisos’a geçen feribot
Elafonisos (Pounto iskelesi) - Elea, 42 km
Hava denize gitmeye uygun olmadığı için ertesi sabah kahvaltının ardından adadan ayrılıp yola düştük. Mapy'nin verdiği rotalardan 42 km olanı seçtik ancak yol üzerinde vahşi çöp depolama alanı vardı. Onun dışında kah deniz kenarlarinda kah tepelerde asude yollardan geçtik. Toplamda 749 metre tırmanıp 741 metre inmişiz. Elea diye bir köyde Elea Marre oteline geldik. Otel deniz kenarında ve çok güzeldi. Aile işletmesi. Akşam köy meydanında açık olan tek tavernada kuru fasulye ve salata yiyip mutlu olduk. Ev yemeği iyi geldi. Burayı çok beğendiğimiz için bir gün dinlenme molası verdik.
*Elea’da köy bakkalının kapısındaki kedi ailesi.
Elea - Gythio, 36.5 km
Çoğunlukla düz bir rotada hafif bir sürüş oldu. Portakal bahçelerinden geçtik. Tarım zengini köylerin çoğunda güzel kahve ve taverna vardı. Bugün dinlenme günü gibi geçti. Gythio büyükçe, turistik bir kasaba. Yamaçlardaki eski evler ve sahili ile hoş görünüyor. Paris ve Helen'in birlikte kaçtıktan sonra ilk gecelerini geçirdikleri rivayet edilen adaya yürüme yolu ile bağlantı var. Adada bir müze var ancak kapalı olduğu için gezemedik.
*Yol üstünde bir kahve molası
Gythio - Sparta 42,5 km
Turun son günü çok fazla iniş çıkış olmadan geçti. Max 300 metre rakıma çıktık. Yol boyu güzel dağ manzaraları eşlik etti bize. Çoğunlukla ana yoldan gittik ancak sezon sonu olduğu için trafik çok azdı. Geçen araçlar da dikkatliler ve açıktan geçiyorlar zaten. Sparta'ya yaklaşırken biraz trafik arttı tabi.
Sparta’da merkezde kaldık. Myrstras antik kentine kısa bir sürüş ile gidilebiliyor. Sparta’dan sonra bir günlük pedallama süresi içinde konaklayabileceğimiz bir otel pansiyon vb olmadığı, çadırımızı da getirmediğimiz için Korint’e dönüşü otobüsle yaptik.
*Bisikletlerimiz otobüse kolayca yüklendi.
Peloponez bölgesini biz çok sevdik. Dönüş yolunda bu sessiz, sakin Ege coğrafyasına tekrar gelmeyi çok istediğimizi konuştuk durduk.