Bir önceki gün Bel'e kadar yaptığımız yürüyüşten sonra, taksi ve minübüs ile Patara'ya ulaştım. Patara'da Meduse Bar'ın arka bahçesinde çadır kurulacak bir alan sunuyorlar size. Burada çadır kurarak konakladım. Birgün öncesinde batonlarımı Bel'de unuttuğum için, Patara'da etrafta bulduğum iki çekpasın saplarını alarak kendime baton yaptım :)

Patara'nın içinde Likya Yolu'nu pek bilmiyorlar. Buradan, Likya Yolu yürünürken pek Patara'ya uğranmadığını çıkarıyorum. Zaten şöyle bir sorun var ortada; Çayköy - Akbel - Delikkemer - Patara yolunu yaparsanız, ertesi gün Kalkan veya Bezirgan'a gitmek için yine Delikkemer ve Akbel üzerinden geçmeniz gerekiyor. Dolayısıyla yaklaşık 14 km lik bir yolu Patara'dan gerisin geri dönmeniz gerekecek. Bu yüzden Çayköy'den gelen yürüyüşçüler Delikkemer - Patara'ya gitmektense doğrudan Kalkan'a geçiyor olabilirler.

Dediğim gibi Patara'da sorduğum şnsanlar Likya Yolu'na nereden başlayacağımı söyleyemediler. Sora sora yolu buldum bir şekilde. Yapmanız gereken ilk önce Mehmet Otel'i bulmak. Mehmet Otel'in arkasındaki yolda İnce Otel'in tabelasını göreceksiniz. Yaklaşık 1km lik ucaklıkta İnce Otel. İnce Otel'e geldiğinizde sağdaki ağaçta kırmızı-beyaz işareti göreceksiniz. İnce Otelden 50 metre ilerleyince bir kalıntı göreceksiniz. Bu kalıntının sağından ilerleyince karşınıza Likya Yolu tabelası çıkacak.

Buradan yine Kalkan'a iki yol görünüyor. Yalıburun üzerinden Kalkan 12 km iken Delikkemer üzerinden 10km görünüyor. Ben Delikkemer - Akbel üzerinden devam edeceğim.

Yola girdikten 100 metre sonra çok küçük bir patikayla yol sola doğru ayrılıyor. Burayı kaçırmayın. Buradan sonra yol sizi Kalkanı tepeden gören bir tepeye çıkarıyor ve bundan sonra orman içinde toprak bir yoldan sizi ilerletiyor.

Bu arada Patara'da biraz sevdiğim iki köpek peşime takılıyor ve yolda giderken köpek sayısı dörde çıkıyor. Ne yaptıysam vazgeçiremiyorum peşimden gelmelerini. Akbel'e kadar birer birer bırakıyorlar beni.

Yolda yürürken arasıra kırmızı-beyaz işaretleri göremeyebilirsiniz ama sıkıntı yok. Üzerinde olduğunuz yolu takip etmeniz yeterli. Zaten toprak yol 3-4 km sonra daha büyük bir yola bağlanıyor. İleride tekrar orman yoluna giriyorsunuz ve 6.5km geçtiğinde bir çeşmeye varıyorsunuz. Çeşmeden hemen sonra sağdan yukarı çıkarak yola devam ediyorsunuz. Bu yol sizi mıcır bir yola ulaştırcak, yoldan karşıya geçip tekrar orman içine giriyorsunuz. Bu girişte Akbel tabelasını göreceksiniz. Bu patika sizi Delikkemer'e ulaştıracak.

Delikkemer'e geldikten sonra Akbel değil de denize doğru inen yola doğru da gidilerek Kalkan'a varılabiliyor ama bu yol Likya Yolu'nun en zor rotası olarak geçiyor. Hatta bir çok kişi burayı yapmayın diye de öneriyor. Ben o tarafa bir seferinde gitmiştim ve sırtımdaki çantanın ağırlığıyla o kayalardan geçemeyeceğimi anlayıp geri dönmüştüm. O yüzden şimdi de Akbel üzerinden yoluma devam etmeye karar veriyorum.

Delikkemer'den Akbel'e kadar olan yol tam adını hakedecek şekilde "maki". Bu yoldan ilerlerken şort giymenizi tavsiye etmem. Her tarafınız dikenlerden çizilebilir. Delikkemer'den 4km sonra ana asfalt yola ulaşıyorsunuz. Buradan doğrudan karşıya geçip, karşıdaki ara yoldan devam ediyorsunuz. Bu yol eskiden toprak bir yoldu diye hatırlıyorum, şimdi tamamen asfalt. Bu asfalt yol sizi doğrudan Akbel'e götürüyor. Burası öğlen yemek molası vermek için ideal. 

Akbel'den asfaltı takip ederek Kalkan'a gidebilirsiniz. Ben Bezirgan'a girmek istediğim için Bezirgan çıkışının başladığı Sarnıç'a doğru yola koyuluyorum. Buradakilere Sarnıç'a nasıl gideceğinizi sorarsanız göstereceklerdir. Akbel'den Sarnıç arası 4-5km var ve tamamen asfalt. Bu yolu otostop çekerek geçiyorum. Her zaman ki gibi asfalt yolda yürümek istemiyorum.

Sarnıç'ın önünden Bezirgan çıkışı başlıyor. Burada Kalkan manzarası ile birlikte bir çıkış sizi bekliyor. 150 metrelerden 700 metrelere kadar olan bir çıkış bu. Tabi manzara gerçekten çok güzel. Çıkışın sonunda Bezirgan'a giriş çok keyifli. 

Bezirgan'da iki kahve iki de cami bir de bakkal var. Her bir caminin yanında kahve var. Birinin yanında da bakkal var. Bakkal'ın olduğu yerde, caminin yanındaki alanda çadırımı kurdum. Burası aynı zamanda Sarıbelen yolunun başlangıcı. Bezirgan'a girdiğiniz yoldan dümdüz karşıya geçip asfaltı takip ederseniz buraya ulaşıyorsunuz.

Bezirgan'da ayrıca pansiyon da bulunuyor. Bezirgan'a ilk girdiğiniz yerde sola pansiyon tabelasını zaten göreceksiniz. Kasım ayı ortasında sezonda olmadığımız için bu pansiyon kapalıydı.