Çanakkale - İzmir turumuzun ikinci gününde hedefimiz Kadırga Koyu'na ulaşmak oldu. Bu hedefi 67 km lik bir yolla 8 saatte aldık. 

Sabah 8:30 gibi yola koyulduk. İlk 4 kmlik yol doğrudan yokuş ile başladı. Güne yokuşla başlamak keyifli olmadı. Yola Kestanbol Kaplıcalarına doğru ilerleyerek başladık. Yaklaşık 5km sonra yol ayrımından sağa dönerek sahile doğru ilerledik. Bu yol ayrımında, yani Kestanbol Kaplıcaları tabelasının olduğu yerde yerden çıkan kaplıca sularını görebilirsiniz. Yolun 12.5.km'sinde Tavaklı İskele tabelasını göreceksiniz. Tavaklı İskele tabelasını gördüğünüzde, Tavaklı'nın sahil tarafındaki mahallesine gelmiş oluyorsunuz. Artık burada bir iskele bulunmuyor. Çok eskiden burada boya amaçlı kullanılan mese palamudu taşımacılığı yapılırmış. İskele de o zamanlarda varmış. 

Yola devam ederek, Kösedere, Babadere ve Tuzla'yı geçerek Gülpınar'a geldiğimizde mola vererek yemek yiyelim dedik. Gülpınar'ın için, girişinden yokuşu bittiği çıkışa kadar tamamen arnavut kaldırımlı bir yol. Bu da bisikleti sürmekte oldukça zorluk yaratıyor. Burada Ümit Restoran'ın yemeklerini tavsiye ederim. Özellikle çok güzel çorba yapıyorlar. Gülpınar'a girdikten sonra, içeride bulunan yol ayrımında soldan ilerlediğinizde sağda göreceksiniz. Gülpınar'ın çıkışında Ayvacık tabelasını takip ediyoruz. Babakale 9km yazıyor burada. Haritadan baktığımızda Babakale'den sonra yol görünmesine rağmen, çevrede sorduğumuz kişiler, Babakale'ye indikten sonra yolun askeri bir yol olduğunu ve geçişe izin verilmediğini söylediler. Biz de inip tekrar geri çıkmamak için Ayvacık yönüne doğru pedalladık.

Gülpınar'dan sonra Balabanlı'ya kadar kimi yavaş, kimi sert yokuşlarla 300 metreye kadar çıkacaksınız. Balabanlı'dan sonra Kadırga Koyu'na kadar güzel ve manzaralı bir iniş var. Günün yorgunluğunu bu inişle üzerinizden atabilirsiniz.